Marka dediğimiz kavramın sadece bir ürün logosu ya da bir ambalajın üzerindeki amblemden ibaret olmadığını artık insanlar biliyor.

Markalaşma kültürü amblem veya logodan ibaret değildir!

Markayı yaratan fikir ve uygulamaların, bir firmanın kişiliğini, gelecek projelerini, sektördeki konumunu tümden belirleyecek bir önemde olması, markalaşma anlayışını daha da ön plana çıkaracağı artık kesinleşmiş durumda. Markalaşma kültürü amblem veya logodan ibaret değildir.. Marka deyip geçmemek lazım..

Markalaşamamış firmalar..

Yurtiçinde ya da yurtdışında marka olabilmiş, ürününü tanınmış ve güvenilir bir marka haline getirmiş irili ufaklı tüm firmalar, kendilerinden kat kat fazla üretim hacmi ve istihdamı olan ama markalaşamamış firmalardan çok daha yüksek kar marjları elde edip, sadece markaları üzerinden büyük bir artı değer yaratmış oluyorlar.

Bu farkı yaratan şey ise, kalite ve güvenilirlik konularında kendini ispatlamış bir marka yaratabilmekte yatıyor.

Öncelikle markalaşmanın “kaliteyi pazarlama stratejisi” olduğu unutulmamalıdır.

Bu açıdan bakıldığında markalaşma, pazarlama stratejilerine bağlı olarak şekillenen bir süreçtir.

Kalite önemlidir ama kaliteyi yüklenip onu yol boyunca gezdirecek olan pazarlama “lokomotifi”dir.

Ürün ya da hizmetlerinizin markalaşabilmesi, onun iç ya da dış piyasalarda nasıl ve ne şekilde pazarlanabildiğine bağlıdır.

Oy Ver page